Achebe, Orwell, demokrasi, hipokrasi ortaya karışık

"Dil ciddi bir şekilde etkilendiğinde, gerçekle bağlantısı koptuğunda... işte o zaman korkunç şeyler insanlığın üzerine çöker." diyor Nijeryalı bir romancı olan Chinua Achebe.

Bağlamı farklı olsa da, söyledikleri oldukça önemli, yaşadığımız dünyanın boktan bu gününü kavramak için.

Senin için konuşan birilerine güvenmek tehlikelidir, ancak kendi sesinle konuştuğunda mesajının doğru bir şekilde iletildiğine inanabilirsin.

Kişisel blogging in önemine giriş-1
Temsili demokrasiden çıkış -1
Temel Mantık 2

Böylesi daha güzel- roman
...

Guardian gazetesinin geçtiğimiz haftalarda bir haftasonu ekinde David Raciman'ın güzel bir metin vardı. Hipokrasi üzerine, tehlikeli türleri vs.vs. Bu makale -istanbul'da yaşayan insanlara karşı son derece agresif ama insanlığa karşı son derece duyarlı bir arkadaşımla- "dildeki sapma, bozulma ve aptallığın karşısında geçersiz kalan mantıklı savunmadan" ve " total corruption" hissinden yakınırken mevzu oldu. Demokrasi veya özgürlükler konusunda her tür argüman mantıksız-aptal-kurnaz tarafından geçersizleşebilir. Bazı iyi argümaların değer taşımadığından yakınıyordum, tedavülden kalkmış para kadar değer yitimine uğrayan iyi düşüncelerden, muhatapsızlığından. Aramızda yaş farkı çok olduğundan farklı kuşaklara ilişkin genellemeler yapmaya da baylıyoruz aslında. Ben diyorum ki genç kuşak fazla araştırmıyor ama bilgisayarı interneti var diye kendine güvenli. Deneyimlemeden öğrendim sanan insanlarız işte... Komik aslında genelleme sevmiyoruz ya neyse...

İşte bu makale, her zaman politikacılarda görmeye istekli olduğumuz "politik açıklığın, samimiyetin" gerçekten iyi bir şey olup olmadığı sorusu üzerineydi. Orwell' in 1941 de yazdığı bir makale üzerinden ilginç noktalara varıyor ilerledikçe yazı.

Ben hep sorunların "hipokrasi" nedeniyle oluştuğunu düşünmüştüm. (Hatta bunun üzerine bir enstelasyon bile yaptım geçen yıl: Seni aptal neden anarşist kılığına girmiyorsun! başlığıyla) Demokrasi için çırpınıyormuş gibi gözüksem de Orwell ile aynı kanaatteyim:

Demokrasi maskaralıktır.( meğer ben de hipokrasiden halliceymişim)

"Demokrasi diktatörlük kelimesinin kibar versiyonudur"

Hipokrasinin bir biçimde "demokrasi" kurumunu insanların zarar görmeyeceği belli bir seviyede tutmak için işlev gördüğünü düşünememiştim. Böylece "aptallık" ve "aptalın hipokrasisi" gibi kavramları hemen bu eski hipokrasi suçlamalarım için kafamda biçimlendirdim. Hele yaralı olabilen bir hipokrasi hiç tahayyül etmemiştim.

Orwell: " İngiliz halkı diktatörlükle, kılıçla yönetilir. Ama bu kılıç kınından hiçbirzaman çıkarılmaz. "

Faşist ve totaliter sistemler ise açıklık ve samimi fikirler üzerine kurulmuştur, hatta bu faşist iktidarların ayırıcı özelliğidir. Kılıç kınından çıkmış, postal insanların kafasına inmiştir.

Makaleden çıkarttığım notlar bunlar.

Bahsi gecen ingiliz demokrasisi elbette. Gelelim topraklarımıza...

Demek ki arızalı bir "demokrasi kurumu" var ve biz bu arızadan kendimize de edinmek istiyoruz. Varsın hipokratik olsun ama bize de diktatörlüğün kibar versiyonu gelsin.

Pardon.
Merci.

gibi mesela.

Son zamanlarda orwell adını sık anar olduğumuz bu yere.

olmadı ben kendi sesimden konuşacağım.

Bir Dinleyen bulunur.

Makale için:

http://books.guardian.co.uk/departments/politicsphilosophyandsociety/story/0,,2280693,00.html

1 comment:

future audience said...

peki indiana jones da ki atom bombası sahnesine ne diyorsun, amerikanin ortasinda ruslar atom bombası deney şehri kurmuşlar. demokrasi ve ulus devletler meslesinin suyu çıkmadı mı?
küreselliğin hep negatif yonlerini goruyoruz, peki ya pozitif yonleri? uluslaraarsi merak olmasa biz ne is yapardik bugun elmas?

Search This Blog