bilgisayarsiz hayat hayat hayat hayat hayat

Ayni varolussal sorular etrafinda donup duruyorum. Tabii herkes gibi, ama herkes gibi saklamayi beceremeden.

Bilgisayarım bir güzel çöktü en fazla iki dakika çalışabiliyor.Ben hep çaldıracağımı düşünmüştüm arıza yapınca sanki bilgisayar eceliyle gitmiş gibi garip bir huzur duydum. Yazamama nedenim de biraz bu oldu yoksa bahsedilecek pek çok şey var.

Çok şey oluyor.

---

1 mayistan hatirlayalim; İstanbul sokakları beyruta dönüyor, silahlı jandarma ve polis barikatları. Mesela biber gazı yüzünden evinize gidemiyorsunuz. Kafanız ise yersiz meşgul oluyor, makul bir rahatsızlık. Genç siviller eylem yapıyorlar. İnternet sansürü, ergenekon, üniversitelerde plastik mermi kullanan polisler.

Aslında bilgisayar gidince tabi benim de aklımın bir kısmı silinmiş gibi oldu ve ne kadar göbekten bağlıymışım. Hepimiz ne kadar bağlanmışız. Mesela evime bir misafir çağırmak bile sorunlu bilgisayar yokken, sohbet ederken bahsi geçen her ne ise onu googlayamıyoruz, benim gibi herşeyi bilgisayarda olan televizyonsuz ve müzik için başka bir donanımı olmayan biri için tam bir kabus. Bunu deneyimlemenin de ilginç bir yönü var tabi bitkilerimi besliyor kağıttan birşeyler okumanın ve kağıda yazmanın uzerine cizmenin keyfini yaşıyorum. Tabi ki geçici bunlar... (Onceden yazmis yayinlamamisim)

---

Artık coktandir beklediğim bir-iki şeyin gerçekleşmesini bekliyorum.

Alkol sevenler denizi de yüzmeyi de severler. Bağlantı şu olmalı:
ikisinde de kaybolabilirsiniz.

...

Venedik bienalini gec de olsa yazmaya karar verdim, hem de gormeden. Var mi itiraz?

Kisacasi geri dondum. Turkce klavyesi olmayan odunc bir bilgisayarla. Fotograftaki kopek de benim degil aslinda ama nasil sevdim.

Ben de bu hayata dahil degilim zaten.




2 comments:

Anonymous said...

sus ve konuşmaya başla.

Unknown said...

yakismis sana sevimli it.

Search This Blog