Bu maili aldiğinda Yeşil politikayı tekrar düşün

Geçenlerde birisinden aldığım emailin altında bu cümleyi ve şirin logoyu gördüm.

" Bu mesajı yazdırmadan önce çevreye verebileceğiniz zararları bir kez daha düşününüz. / Think of the environment once more before printing out this message."



Bayıldım tabi, hemen gönderdiğim emaillerin altında görünmesini sağladım. Ne yalan söyleyeyim slogandan öte, yazılanları daha hoş gösteren bir süs gibi. Estetik yani, hem reddedilemez ki daha az kağıt kullanmaya çalışmak, çevreye verilen zararı düşünmek bunu diğerlerinin bilmesini sağlamak... Aslında konu hakkındaki gerçek fikrim bu değil; binlerce benzeri arasından bir örnekle başlayayım...

İngiltere'ye şeker ilk geldiğinde ancak kraliyet ailesinin sahip olabildiği bir ilaç, sonraları gösterişli şekerlemeler ve yaygınlaştıkça aristokratların sofralarında bulunan ama hala fakir halkın ulaşamadığı bir madde. Karayiplerdeki plantasyonlardan, kolonyalizmden veya kölelikten bahsetmeyeceğim bile... Herneyse, zamanla şeker üretiminde gelişmeler olduğunda şeker bollaşınca ingilteredeki fakir insanlar bunu kullanabilmeye başlıyor. Böylece ingilterede yaşayan işçi sınıfı ve alt sınıflara "şeker tüketebiliyor olmak" refah seviyesindeki artış olarak gösteriliyor donemin egemen kesimi tarafından. Bakın artık sizler de tıpkı zenginlerin yapabildiği gibi şeker tüketebiliyorsunuz. Oysa amaçlanan yoksul ailelerin beslenme gereksinimlerini reçel gibi maddelerle ucuza sağlamak ve bu yolla onların aç kalmamaları sağlanmış olacaktı -ki bu yetersiz beslenmelerine yol açsa bile-Hatta ilginç olan o dönem esmer şekerin bu fakir aileler tarafından tüketildiğini ve beyaz şekerin o dönem saf ve pahalı olduğunu eklemek gerekir. Bu günümüzdeki durumun tam tersi oluyor. Şekerle ilgili bu bilgileri; Sidney W. Mintz'in Şeker ve Güç, Şekerin modern tarihteki yeri kitabından edindim.

İki sayı önce Mute dergisi başlığı "It is not easy to being green" di.( Yeşil olmak kolay değil.)http://www.metamute.org/en/Mute-Vol-2-5-Its-Not-Easy-Being-Green-The-Climate-Change-Issue

Bu sayı iklim değişikliği ve kapital bağlamında, global ölçekte savunulan yeşil hayatı korumak üzere üretilen politikalara eleştirel bir gözle yaklaşıyor.Türkiye de hiç olamamış yeşil hareket bir yana, son derece popüler olan ve küresel geçerliliği bulunan bir argüman salgın halinde tüm dünya medyasınca üzerinde durulan bir konu iklim değişikliği, küresel ısınma ve insanın doğaya verdiği zarar ve bu her gün dünya basınında kendisine yer buluyor. Mute'un bu sayısında okuduğum bir makale ve bu gün gazete okurken yandaki reklamlara gözümün kaymasıyla durum daha da açık hale geldi.Tim Forsyth ve Zoe Young'un makalesinden (Climate Change CO2lonialism) bir alıntı:"a member of the UN Climate Change Secretariat noted privately that ‘climate change is like god – if it did not exist, it would have to be invented’. "

Büyük haritalara bakma zorunluluğu şart, yani medyayla başımıza gelen bu acil duyarlılık gösterme hali nasıl da bir reklam unsuruna ve ürünleri satarken bu duyarlılık kisvesiyle alıcıyı sürüklemeyle sonuçlanıyor. -doğaya yakınlık doğal besinler yani organik ürün reklamlarındaki duyarlılık hali) Global ölçekte hayatımızı etkileyen her şey nedense küçük iyilik demetleri sayesinde yediriliyor.

Bir yere demokrasi götürmek, teröre karşı olmak veya yeşil hayatı korumak adına savaş açmak meşru bu gün dünyamızda.

Şehirleri düzeltmek ve kentsel dönüşüm adıyla bir grup insanın dışlanması, hayatlarının hiçe sayılması meşrulaştırılıyor, Sulukule de yıklılan evlerin İstanbul şehrini ne kadar dönüştürmekte? veya bu kağıt geridönüşüm işçilerinin dergisinde rastladığım, bu işin ne kadar büyük rant getireceğini anlamış yönetim şimdi bu insanları işlerinden edecek bunu da süper avrupalı olmak ve geri dönüşüm bilincinin artması suistimaliyle yapacak muhtemelen.

Her kötücül teşebbüs bir iyilik bir vicdani durumun arkasına eklenmek suretiyle meşrulaşacak.

Duyarlılıktan öldüğüm, süper duyarlı olduğum için değil de; en temel insani haklardan mahkum bırakılmış ve en ezici ekonomik koşullara maruz kalınan, saçma sapan tartışmalarla kendi iç sorunları yumağıyla cebelleşen ve savaşan bir yerde yaşamamdan dolayı "büyük çöküşle" ilgileniyor olmam.

O zaman
" Bu mesajı yazdırmadan önce çevreye verebileceğiniz zararları bir kez daha düşününüz. / Think of the environment once more before printing out this message."

ve şu eklenebilir;

"bu mesajı aldığınızda global yeşil politikayı tekrar düşünün"

No comments:

Search This Blog